CNN TÜRK’ün canlı yayınında soruları yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon değerlendirmelerini aktardı.
Enflasyonun ilk yılını bir geçiş yılı olarak gördüklerini ve finansal istikrara öncelik verdiklerini belirten Şimşek, şöyle konuştu: “Çünkü kırılganlıklarımız vardı. Çerçevelerde her zaman en kritik olanından başlayıp zamanla diğerlerini kullanırsınız ki önce enflasyon artacaktır. KKM riskini yönettik, kur riskini yönettik, bütçe açığını kontrol altında tuttuk, bunları yapmasaydık enflasyon çok farklı seviyelerde olurdu” diye konuştu.
“Gerçek dünya çok karmaşık ve karmaşık. Modellemeyle tahminler yapıyorsunuz ve çok büyük tahminler içeriyor.” diyen Şimşek, finansal riskleri yöneterek önemli bir eşiği geçtiklerini ve önemli bir süreci geride bıraktıklarını sözlerine ekledi.
“VATANDAŞIN ŞİKAYET HAKKI VAR”
Vatandaşların maddi sıkıntılara yönelik eleştirilerini de değerlendiren Şimşek, şöyle konuştu: “Sorunların farkındayız, vatandaşlarımızın şikayet etme hakkı var. Ben markete gidiyorum, markete gidiyorum, eşim Esra Hanım geçen hafta ‘Hadi markete gidelim’ dedi. .’ “Vatandaşlarımız geldi, şikayetleri doğru, haklılar, maddi sıkıntımız var” dedi.
“FİYATLAR ARTIYOR AMA…”
“Enflasyon en kötü ve en adaletsiz vergidir, gelir dağılımını bozar” diyen Şimşek, şöyle devam etti:
“Kalıcı refah ve satın alma gücü için enflasyonu kontrol altında tutmalı ve düşürmeliyiz. Enflasyonun yüzde 40 civarına düşmesi, enflasyonun geçen yıl da yüzde 65 düştüğü anlamına gelmiyor. yüzde 40 arttı. Fiyatlar artıyor.” Ancak artış daha yavaştır. Şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Vatandaşların ve düşük gelirli kişilerin bu durumdan büyük ölçüde etkilendiğinin farkındayız ancak bunun kısa yolu yoktur.
DİJİTAL TEK ENFLASYON İÇİN TARİH VERDİ
Türkiye’nin şu anda en büyük sorunu maddi sıkıntılar ve bozulan gelir dağılımıdır. Refahın kalıcı olarak artması için enflasyonu yeniden tek haneye indireceğiz. AK Parti bu hedefine zaten ulaştı. 1990’lı yıllarda ortalama enflasyon 1970’li yıllardan daha yüksektir. Kolay değildi. Ama 2003’ten sonra enflasyonu tek haneye indirdik ve orada tuttuk. Ta ki hain darbe girişimime kadar. Rahatlama 2025’in ikinci yarısında çok net hissedilecek. Fiyat artış hızı zaten yavaşladı.
“HİZMET ENFLASYONU DAHA GÜÇLÜ”
Genel olarak hizmet enflasyonu kemikleşip katılaşıyor ve düşmesi daha uzun sürüyor. Bakın çünkü arkadan geliyor. Örnek olarak kiralama. Kira, hizmet enflasyonunda önemli bir kalemdir. Kiralarda ise yüzde 25 yani üst sınır uygulaması getirildi. Hepsi bu. Şimdi ne bakarsanız bakın bir önceki yılın enflasyonu. Yani yeni kontratları yenilediğinizde son 12 ayın enflasyonunu yazdırıyorsunuz değil mi? Dolayısıyla hizmet enflasyonu daha sert ve daha yavaş düşüyor. Gelecek yılın haziran ve temmuz aylarında bu oran %20’yi yansıtacak. Bu yüzden zamana ihtiyacımız var. Yani fiyat artışlarındaki yavaşlama ortada.
“ŞOK TERAPİSİ UYGULAMADIK”
Mesela gayrimenkul arzını artıracağız. Bu yıl deprem bölgesinde 201 bin konut teslim edilecek. Gelecek yıl 250.000 konut daha satışa sunulacak. İstanbul’da konut arzını artırmaya yönelik programlar da var. Hizmetteki düşüş daha da net hissedilecek. Emtia enflasyonunda çok yüksek bir eşiği geçmek üzereyiz. Hizmet enflasyonu da düşecek. Zamana ihtiyacımız var, sabra ihtiyacımız var.
Şok tedavisi uygulamadık. Bu seçeneğin yanlış olduğunu gördük. Buradaki amacımız hayat pahalılığını kabullenip ilk yılda makroekonomik istikrara öncelik verdiğimizi söylemek. Rezervasyon artık sorun değil. Temel riskleri azalttık. Sabır ve zamana ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımızın da desteği tamdır.”