İlk insanlı uzay yolculuğundan beri ülkeler rekabet halinde – Son Dakika Bilim Teknoloji Haberleri

İnsanlık, -20. yüzyılın ortalarından beri uzay çalışmalarında birçok başarı elde etmiştir.

Uzayda birçok keşif sağlayan birçok keşif de bilime katkıları nedeniyle ülkeler arasında rekabetçi bir ortam yaratır.

Birleşmiş Milletler (bir), uzay çalışmalarındaki sonuçları kutlamak için ilk mürettebat mekansal yolculuğunun “Uluslararası İnsanlık Günü” nin yıldönümü olan 12 Nisan’da kabul ediyor.

İnsanlığın ilk gezisinden uzaya insan uzay görevleri koleksiyonu hazırladı.

Uzaya giden ilk insanlar

4 Ekim 1957’de, “Sputnik 1” adlı ilk insan yapımı uydu, yörüngeyi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) bilinmeyenlerini keşfetmek için uydu gönderdi.

Bu ilk adımla başlayan “Uzay Yarışı” nda, birçok ülke, özellikle ABD ve SSCB, uzay keşiflerinde komuta etmek için yarışmanın gelişmelerini hızlandırdı.

Sovyet astronotu Yuri Gagarin’in 12 Nisan 1961’de mekansal bir yolculuk yapan ilk kişi olması, insanlığın “mekansal” başlayan dönüm noktası olarak tarihe düştü.

16 Haziran 1963’te dünyanın yörüngesinde ilk kadın Sovyet astronotu Valentina Teeshkova idi.

26 Aralık 1991’de SSCB’nin dağılmasının ardından Rusya, uzaya bir kozmonout göndermeyi bırakmadı. Rusya adına insanın ilk uçuşu 17 Mart 1992’de yapıldı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay yarışına katılımı

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, SSCB ve ABD arasındaki gerilimi artıran faktörlerden biri iki taraf arasındaki uzay yarışıydı.

Amerika Birleşik Devletleri, SSCB’nin uzay yarışında seyahat ettiği mesafeye yanıt olarak Mercurio, Gemini ve Apollo programlarını düzenledi.

5 Mayıs 1961’de Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) tarafından yörüngeye gönderilen Alan Shepard, uzaya giden ilk Amerikan astronotuydu.

Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri Astronotu Neil Armstrong, 20 Temmuz 1969’da ayın yüzeyinde çiğneyen ilk kişi olarak tarihte yerini aldı. Ay düştüğünde, “Bir insan için küçük bir adım, insanlık için büyük bir adım”. Sözlerini söyleyen Armstrong, genel olarak insanlığın gelişimi için mürettebatla uzay yolculuğunun öneminin altını çizdi.

Astronot Eugene Cernan, 1972’de ayda yürüyen son kişi oldu.

İnsanları aya geri döndürmeyi amaçlayan “Artemis Programı” nın NASA’sının ilk aşaması Aralık 2022’de tamamlandı, programın ikinci aşaması Nisan 2026’da Ay’ın yörüngesine yönelik.

Uluslararası Çalışmalar

ABD Uzay Ajansları, Rusya, Japonya, Kanada ve Avrupa ile işbirliği içinde inşa edilen Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), dünyanın birçok ülkesinden araştırmacıları getiriyor.

İlk mürettebatın ilk mürettebata ulaştığı 2 Kasım 2000’den itibaren ISS, çeşitli görevler bağlamında uzaya gönderilen 270’den fazla astronod ağırladı.

15 Ekim 2003’te ilk kez Çin uzayda Yang Liwei alanını gönderirken, Hindistan Uzay Araştırma Ajansı (ISRO) önümüzdeki yıllarda mürettebatla ilk uçuşuna hazırlanıyor.

Çalışmalarda özel şirketlerin yeri

Ülkelere ek olarak, özel alan şirketleri karasal yörüngede ve her şeyden önce ISS’ye doğru insan seyahatleri düzenleyebilir. Bu nedenle, uzaya giden insan sayısı ve çalışmaların çeşitliliği artmaktadır.

Örneğin, ABD milyarder Elon Musk’a ait SpaceX, insanları Mars’a göndermeyi ve uzayda sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçladığı projeler üzerinde çalışıyor.

Amerikalı bir işadamı Jeff Bezos olan Blue Origin, 2021’den bu yana uzay turizminin bir parçası olarak ücretli uçuşlar için ödeme yaptı. Amerikalı şarkıcı Katy Perry de dahil olmak üzere 6 kadının mürettebatı, 14 Nisan’da bu turist uçuşlarından birine katılacak.

Mürettebatla mekansal seyahatin zorlukları

“Salut 1” tarihinin ilk uzay istasyonu 19 Nisan 1971’de karasal yörüngede SSCB tarafından başlatıldı. Buraya ve ilk kez yasadışı bir şekilde yasadışı olarak “Soyuz 11” iflas dünyasına geri döndü.

Dönüş yolculuğunda, kesintiyi takiben kapsül baskısı olan 3 kişilik mürettebatın ölümü, uzayda ilk ölüm vakası olarak kaydedildi.

Yakın geçmişte, yapay astronotlar yapay Williams ve Butch Wilmore, 5 Haziran 2024’te bir haftalık deneme uçuşu için ISS’ye gönderildikten sonra teknik bir iflas nedeniyle yaklaşık 9 ay boyunca uzaya hapsolmuşlardı.

18 Mart’ta Dünya’da bildirilen astronotların uzayda uzun süre kalmaları nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşayabileceğinden endişe ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir