– İkinci Dünya Savaşı hakkında bir çocuğun bakış açısından yazılmış en başarı göstermiş ve sarsıcı romanlardan, ailesiyle 1943’te, Auschwitz cehennemine gitmek zorunda kalan dokuz yaşındaki Bruno’nun hikâyesi meşhur yapıtı Çizgili Pijamalı Çocuk’un (Çev. Olcay Mağden / Tudem Yay.) devamı niteliğindeki, bu kez yaşananları erişkin cephesinden, abla Gretel’in bakış açısından özetleyen Artık Hiçbir Yer Ev Değil (Çev. Olcay Mağden / Tudem Yay.) ile John Boyne kapağımızda. Olcay Mağden’in yazısı…
– Tüyap 39. Internasyonal İstanbul Kitap Fuarı (3-11 Aralık) doludizgin devam ediyor! İstanbul’da mecburi salgın arasından sonrasında kitapseverler, yazarlar ve yayıncıları buluşturan kentin önde gelen etkinliklerinden fuar, hasrete yazar-okur buluşmaları, sergiler, imza günleri, paneller zincirinden oluşan yüzlerce etkinlikle nokta koyuyor.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk açılış konuşmasında, Tüyap 39. Internasyonal İstanbul Kitap Fuarı’nın yayınlanmış ve mevcudu bulunan 350 binden fazla kitap çeşidinin minimum 200 bine yakın adediyle kültürel çeşitliliğin sergilendiği ve okurla kitapların buluşmuş olduğu en mühim alanlardan birisi olma özelliğinde olduğuna dikkat çekti.
Yayıncılığımızın 2021’de ürettiği 95.112 toplam başlık sayısıyla WIPO (Dünya Fikri Iyelik Örgütü) ve IPA (Internasyonal Yayıncılar Birliği) yayınladıkları rapora bakılırsa dünyada 5. sırada sektör büyüklüğü olarak da dünyada 10. sırada yer aldığını ve bunun asla kuşkusuz vatanımızda bağımsız yayıncıların başarısı bulunduğunu beyan etti.
Kocatürk bu yıl yayıncılığımızın en sıkıntılı yıllarından birinin yaşandığına da dikkat çekerek hükümetten beklentileri şöyleki diye getirdi:
“Halk Kütüphanelerine kitap alımlarının bütçesinin artırarak okurumuzun kitaba erişiminin kolaylaştırması. Kâğıt endüstrimizin yine ayağa kaldırılması için lüzumlu tedbirlerin alınması. Kâğıt endüstrisinin kurulacağı zamana kadar kâğıtta sübvansiyon uygulanması. Yayıncıların KDV alacaklarının bir kereliğe mahsus ödenmesi. Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın başlatmış olduğu her okula bir kütüphane kampanyası çerçevesinde bağış kitaplar yerine bütçe ayrılarak okul kütüphanelerine kitap alımının yapılması. Mahalli yönetimlerin de halk kütüphanelerine benzer şekilde kütüphanelere kurması ve bütçe ayırarak kitap alınması. 5846 sayılı Düşünce ve Sanat Eserleri Kanunu’nun güncellenmesi. Sektörün beklediği Yazılı Kültürü Koruma Kanunu’nun bir an ilkin çıkarılması.”
Fikir ve İfade Özgürlüğü’nün, Yayınlama Özgürlüğü’nün önemini de vurgulayan Kocatürk’ün sonuna kadar katıldığımız sözleriyle bitirelim:
“Devletimizde her geçen gün daha fazlaca kitap okurlardan koparılıyor, saklanıyor, erişilmez kılınıyor. Kitapların içerikleri sebebiyle yayınevlerine, yazarlara, çevirmenlere, matbaalara soruşturma ve davalar açılıyor. Kitap toplatma, yasaklama ya da poşete sokma kararları hızla artıyor.
(…) Öğrenmek istediğimiz, ilgilendiğimiz, okumak istediğimiz her mevzuda kitaplara erişmek, yasalarla korunan hakkımızdır. Hiçbir kurum ya da şahıs, kitap seçme ve okuma hakkımızı elimizden alamaz. Yazarların kurgularına, sanatçıların görsel anlatımına, dilin zenginliklerine yasak getirilemez, müdahale edilemez.
Kitap kabahat aleti değildir. (…)
Biz; okurlar, yayıncılar, yazarlar, çevirmenler, çizerler, editörler, matbaacılar, kâğıtçılar, dağıtımcılar, kitapçılar, telif ajansları, eğitimciler, kütüphaneciler, akademisyenler, medyacılar… çoğumuz kitapları seviyoruz. Tüm kitapseverler olarak hep beraber yasakçı zihniyete karşı çıkıyor ve diyoruz ki: KİTABIMA DOKUNMA!”
İyi okumalar…
Gamze Akdemir
Sonraki mesaj
Yoruma kapalı.