Taksim’deki terör saldırısında öldürülen Ecrin ve babası Yusuf Meydan’ın ardından: ‘Akan kan son bulsun’
Adana’nın son yıllarda almış olduğu göçle bir Suriye nahiyesine dönen Gülpınar Mahallesi’ndeyiz. Mahalle muhtarı Tahir Yesin bizi İstanbul İstiklal Caddesi’nde 14 Kasım’da yaşanmış olan saldırıda yaşamını yitiren Yusuf Meydan ve kızı Ecrin’in yaşadıkları eve götürüyor. Daracık yollardan geçip, seneler ilkin Elazığ’dan Adana’ya göç ederek Gülpınar’a yerleşen Meydan Ailesi’nin evine ulaşıyoruz. Evin önü ve çevresindeki taziye çadırları Türk bayraklarıyla donatılmış.
PSİKOLOJİK DESTEK ALIYORLAR
Babası Yusuf Meydan ile beraber bomba parçalarının hedefi olan küçük Ecrin’in içimizde hissettiğimiz sızısı, burada toplanan yüzlerce kişinin acısıyla büyüyüp daha da şiddetleniyor. Hava o denli ağır ve kasvetli ki bizi karşılayarak yer gösteren aileye uzun süre bir şey soramadan oturup çevreyi gözlemliyoruz. İki şehidin çıkmış olduğu eve, Yusuf Meydan’ın aynı saldırıda yaralanan eşi, ufak Ecrin’in anası Mevlüdiye, Yusuf Meydan’ın kardeşi Yasin ve olayın acısını yaşayan öteki aile üyelerine psikodestek hizmeti elde eden görevliler birbiri ardına girip çıkıyor. Saldırıda vücutlarına aldıkları fiziki yaralar zaman içinde geçecek olsa da o anın ve kayıplarının acısını sonsuza kadar iç dünyalarında hep yaşayacak olan Mevlüdiye ve Yasin Meydan sık sık bayılma nöbetleri geçiriyor.
“KATİLLERİN HEDEFİ OLDULAR”
Patlamadan hafifçe yaralarla kurtulan Mevlüdiye Meydan, terör saldırısında kaybetmiş olduğu eşi Yusuf Meydan ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Adana İl Müdürlüğü’nde beraber çalıştıklarını, bu anlamda da hem iş hem de yaşam arkadaşı olduklarını söylemiş oldu. Mevlüdiye Meydan en büyük avuntusunun İstanbul’a giderken beş yaşındaki kızları Derin’i Adana’daki yakınlarının yanında bırakması bulunduğunu belirtti. Onun da Ecrin benzer biçimde ihtimaller içinde bir sonu paylaşmamış olmasının acısına ufak bir merhem bulunduğunu, aksi halde yaşamasının hiçbir anlamı kalmayacağını belirten acılı anne Mevlüdiye Meydan “Eşim oldukça iyi bir insandı. Melek kızım Ecrin’le gözü dönmüş katillerin hedefi oldular. Şimdi de yan yana uyuyorlar. Bizim benzer biçimde masum insanları hedef alan bu saldırının yarın kimleri bu dünyadan koparacağı belli değil. O yüzden devletimizin bu katillere lüzumlu dersi vermesini bekliyoruz. Terörün akıttığı kan artık son bulmalıdır. Başka evlatlarımızın ölmemesi ailelerin sevdiklerinden koparılmamaları için teröre engel olunmalıdır. Biz yandık, başka masum insanoğlu yanmasın” diyerek gözyaşı döktü.
“BABASININ ELİNDEN TUTUYORDU”
Vakadan yaralı kurtulan Yasin Meydan, vakası şu şekilde söyledi:
“Ufak kardeşimiz Uğur’un nişanı için İstanbul’daydık. Nişanın ertesi günü, Adana’ya dönmeden İstiklal Caddesi’ni gezelim derken bu felaketin kurbanı olduk. Anladığım kadarıyla bomba yere konulmuştu. Patlama anında ben, kardeşim, yeğenim, eşim, iki çocuğum ve yengem tek sıra yürüyorduk. Ecrin babasının elinden tutuyordu ve bombaya en yakın oymuş. Bomba yerden yukarı doğru patladı. Ben patlama sesiyle beraber yere eğildim. Kardeşim, yeğenim ve patlamada yaşamını yitiren öteki dört şahıs bombaya yakındılar. Bir bakıma bizlere kalkan oldular sanıyorum. Patlamanın ilk şokunu atlattıktan sonrasında çevreme baktım. Bilincim yerindeydi. Kardeşim ve Ecrin’in cansız bedenlerini ayaklarımın üstünde hissedince kahroldum. Ben ve yengem yaralandık. Eşim ve çocuklar hafifçe yaralıydı. Bir süre sonrasında beni ve yengemi hastaneye götürdüler.”
Terörü lanetlediklerini dile getiren Yasin Meydan, “Kardeşim ve yeğenimi teröre şehit verdim fakat bu ülke sonsuza kadar ayakta duracak ve hiçbir güç bu devleti yıkamayacaktır” dedi.
Yoruma kapalı.