
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, “Para politikası duruşu, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne seviyede denetim altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, davranışlarında ölçülü bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirlenecektir.” denildi.
TCMB PPK’nın Eylül ayına ilişkin toplantı özetinde şu ifadeler yer aldı:
“Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin gelişme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde tutumsal etkinlik ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ek olarak, son dönemde belirgin şekilde oluşturulan politika-kredi faizi makasının duyuru edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile beraber, küresel sulh ortamının tekrardan tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde endüstri üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması ehemmiyet arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, siyaset faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen siyaset faiz düzeyinin kafi bulunduğunu değerlendirmiştir

Brent petrol yatay: Kritik seviyenin üzerinde tutunmaya çalışıyor
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir halde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm siyaset araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir siyaset çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Bu süreçte, siyaset araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, APİ fonlamasının güvence yapısında Türk lirası cinsel varlıkların artırılması, para takası (swap) miktarının kademeli şekilde azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanılacaktır.
Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, güvence ve likidite siyaset adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. Uzun vadeli durağan(durgun) getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyri yakından izlenmektedir. Kurul, kredilerin gelişme hızıyla beraber, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları elde eden kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözetecektir.
Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanmış olan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üstündeki tesirleri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üstündeki tesirleri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ve fiyat istikrarı üstündeki tesirleri çözümleme edilmekte ve lüzumlu siyaset tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden kuvvetli göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi kanalıyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı pozitif yönde etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sıhhatli ve sürdürülebilir bir halde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, fiyat istikrarının sağlanması için, kuvvetli bir siyaset koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro siyaset bileşimi oluşturulmasını desteklemektedir.
Kurul, kararlarını saydam, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.”
Yoruma kapalı.