Erkan Baş’tan Fatih Dönmez’e çok sert ‘Bartın’ tepkisi

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Amasra’daki grizu patlamasında 41 madencimizim yaşamını kaybetmesine ilişkin olarak “Dişlerimi sıkıyorum, yumruklarımı sıkıyorum, isyan ediyorum. Dalga falan geçmiyorum, utanıyorum” sözleriyle Bakan Dönmez’e tepki gösterdi.


18 Ekim 2022 Salı, 19:57

Abone Ol

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM Genel Kurulu’nda; Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Bartın’daki maden faciası ile ilgili bilgilendirmesinin peşinden; “Düzgüsel bir ülkede olsak, çoktan çekilme etmesi ihtiyaç duyulan; Japonya’da olsak harakiri yapması ihtiyaç duyulan fakat maalesef AKP Türkiye’sinde hala bakan koltuğunda oturan kişiye sormak isterim: Bir ay ilkin Amasra’ya gittiniz değil mi? Sayıştay, bu raporları yazdı, önünüze koydu değil mi? ‘Şu sayıştay raporlarının gereğini yaptınız mı?’ diye sorsaydı bu 41 işçi bugün yaşardı. Bu olasılık bile bir insanoğlunun çekilme etmesi için kafi. Gezinsel seyahat mi yaptın? Fotoğraf çektirdiğini insanların yarısı yok bugün. Hala koltukta oturuyor” dedi. Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bugün; TBMM Genel Kurulu’nda, Bartın’daki maden faciası ile ilgili bilgilendirme yapmış oldu.TİP Genel Başkanı Baş, Bakan Dönmez’in bilgilendirmesinin peşinden söz aldı ve şunları söylemiş oldu:

“HER AĞZINI AÇAN, ‘DEVLETİMİZ BÜTÜN OLANAKLARINI SEFERBER ETTİ”

Türkiye işçi sınıfının başı sağ olsun. 4 gündür her konuşan üzüntü ifade ediyor. Ikimiz de hakkaten üzüntülüyüz. Fakat tam da bundan dolayı hakkaten çok öfkeliyiz. Her konuşmanız, öfkemizi büyütüyor. Bunu gizleme gereği duymuyorum. Niçin biliyor musunuz? Burada her Tanrı’ın günü, 40 takla atıyoruz. İşçi sınıfı, işçiler iyi mi yaşıyor; anlatmaya çalışıyoruz.  Ne dinliyorsunuz ne gündeme alıyorsunuz. Şunu düşünmenizi rica ediyorum, cuma günü 18.15’te bu elim vaka yaşandı. Her ağzını açan, ‘devletimiz tüm olanaklarını seferber etti.’ Ya bu devlet tüm olanaklarını vakalar olmadan seferber etse, bu insanoğlu yaşasa günaha mı girersiniz? İşçiler ölmediği sürece sizin gündeminize girmeyecek mi asla ya. 20 senedir iktidardalar, hala önümüzdeki yüzyılda önleyeceklerini anlatıyorlar. Ve bunu bekliyoruz.

“GİTTİN NE YAPTIN ORADA, TURİSTİK GEZİ Mİ YAPTIN”

Bakan… Hakkaten büyük bir samimiyetle dinledim, ne diyecek acaba, diye. Yerinde olmak istemediğim en büyük şahıs şu anda. 20-25 dakika bir cümle söylemiş oldu: ‘Vallahi billahi bizim suçumuz yok.’ Başka hiçbir şey demedi. Düzgüsel bir ülkede olsak, çoktan çekilme etmesi ihtiyaç duyulan; Japonya’da olsak harakiri yapması ihtiyaç duyulan fakat maalesef AKP Türkiye’sinde hala bakan koltuğunda oturan kişiye sormak isterim: Bir ay ilkin Amasra’ya gittiniz değil mi? Sayıştay, bu raporları yazdı, önünüze koydu değil mi? Dostlar, ben ilçe ziyaretine gittiğimde, bir ilçe örgütüne gitmeden ilkin bir raporlara bakıyorum, gittiğimde de oradaki arkadaşa soruyorum. Bir ay ilkin, oraya gittiğinde; ‘Şu sayıştay raporlarının gereğini yaptınız mı?’ diye sorsaydı bu 41 işçi bugün yaşardı. Bu olasılık bile bir insanoğlunun çekilme etmesi için kafi. Gittin ne yaptın orada ya, gezinsel seyahat mi yaptın? Fotoğraf çektirdiğini insanların yarısı yok bugün. Hala koltukta oturuyor.

“SİZ CENAZE TOPLAMAKLA ÖVÜNEN İKTİDARSINIZ”

‘Yazgı planı’ diye yeni bir söz öğrendik. Cumhurbaşkanı gidiyor, diyor ki, ‘Şükürler olsun hamdolsun 41 cenazemize 24 saat içinde ulaştık.’ Ya biz sizden insanları hayatta tutmanızı istiyoruz. Ölüleri toplamanızı istemiyoruz ki… Ölümleri engellemenizi istiyoruz. Siz cenaze toplamakla övünen iktidarsınız. Neymiş? ‘Yazgı’miş. Nalet olsun bu şekilde kadere. Hep işçi evlatları, hep yoksul evlatları mı ölüyor? Nalet olsun bu şekilde kadere. Bir tane patron evladı ölmez mi? Hepsi zenginleşirken; devamlı, yoksul evlatları… Yazgı, yazgı, yazgı… Hep bizlere mi bu yazgı?Şu şekilde söylemiş: ‘Dalga geçebilir birileri…’ Hayır dalga geçmiyorum. Oldukça iyi anlıyorum. 41 insanoğlunun arkasından dalga geçilmez bak yemin ediyorum dişlerimi sıkıyorum, yumruklarımı sıkıyorum, isyan ediyorum. Dalga falan geçmiyorum, utanıyorum. Bu ülkeyi bu şekilde bir zihniyet yönettiği için utanıyorum.

“İŞÇİLERİ KATLEDEREK BİR PARTİYİ O KOLTUKTA İNDİREMEDİĞİMİZ İÇİN SUÇLUYUZ”

Tamamımız suçluyuz. Ben Türkiye İşçi Partisi’nin genel başkanıyım. Türkiye İşçi Partisi, her gün işçileri katlederek iktidarda oturan bir partiyi, 20 senedir o koltuktan indiremediğimiz için biz suçluyuz, kabul ediyoruz. Hepimiz bir cinayetten bahsediyor burada, katliam. Bu cinayetin katili kim sayın bakan? Katil kim? Bu katili bulacağız. Bu katile yardım yataklık edeni bulacağız. Suçunu örtbas edeni bulacağız.Güvenmiyoruz size. Niye güvenmiyoruz? Soma’dan sonrasında aynı konuşmaları yaptınız. Ne oldu Soma’dan sonrasında? Çıkartalım tutanakları. Sonuçta ne oluyor? Biz ölmeye devam ediyoruz. İşçiler ölmeye devam ediyor. Siz de zenginleşmeye, koltukta oturmaya devam ediyorsunuz. Bu seviye yıkılacak. Bu seviye bu şekilde gitmez. Bu ülkede işçiler ya ölünce ya da direnince haber oluyor. Bu ülkede ekmek kavgası, artık ölüm ve yaşam kavgası. Tüm Türkiye’deki işçiler, hep beraber karar vereceğiz. Bu iktidara karşı yaşam hakkımıza sahiplenmek için, ölürken değil yaşarken değerimiz olsun diye birleşeceğiz ve Türkiye’yi zenginlerin, para babalarının bu saray iktidarından kurtaracağız. Kurtaracağız ki bu ülkede işçiler özgürce yaşayabilsin. İşçi evlatları yetim kalmasın bir tek bu memlekette… İşçi çocuklarına yetimliği yazgı olarak sunan iktidarı reddediyoruz. Sırf bundan dolayı bile yıkılmayı hak ediyorsunuz, yıkılacaksınız.”

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası