İzmir’in Konak ilçesinde 30 yaşındaki H.K., 2020’de işitme ve zihinsel engelli İ.U. adlı kız evladı ile toplu taşıma aracında tanıştı. İddiaya nazaran H.K., o dönem 16 yaşındaki İ.U.’ya cinsel istismarda bulunup, birden fazla olmak suretiyle fuhşa zorladı.
Torununun hareketlerinde farklılık sezen büyükbabası Y.A., İ.U. ile konuşup, istismarı öğrenerek kabahat duyurusunda bulunmuş oldu. İ.U.’nun Çocuk İzlem Merkezi’nde ifadesi alındı. İ.U., kafi konuşamadığı için değişik yöntemlere başvuruldu; yazı ve oyuncak bebekler ile vakası anlatması istendi.
İ.U.’nun adam oyuncak bebeği, kız oyuncak bebeğin üstüne koyup, ‘H.K. bu şekilde yapmış oldu’ söylediği açıklandı. Adli görüşmecinin ‘H.K., bunu sana kaç kere yapmış oldu’ diye sorduğunda İ.U.’nun eliyle 2 işaretini yapmış olduğu da bildirildi. H.K.’nin kendisini otele yada başka yere götürüp götürülmediğine yönelik soruya da İ.U.’nun ‘Evet’ şeklinde yanıt verdiği açıklandı.
YEREL MAHKEME İNDİRİM UYGULAMADI
Soruşturmanın tamamlanmasının arkasından H.K. hakkında, ‘evladı fuhşa teşvik etmek yada yaptırmak yada aracılık ettirmek suçu’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçlarından dava açıldı. İzmir 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz sanık H.K., nisan ayında ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, suçun değişik zamanlarda işlenmesi sebebiyle de cezayı artırdı. H.K.’ye 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sanık ‘evladı fuhşa teşvik’ suçundan da 5 yıl hapis cezası aldı ve cezası yarı oranda artırılarak 7,5 yıla çıkarıldı. Toplam 20 yıl hapis cezasına çarptırılan H.K.’ye indirim de uygulanmadı. Kararın arkasından sanık H.K., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkemenin kararının arkasından sanık avukatı, sonucu temyize taşıdı. İtiraz üstüne dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adalet sarayı Mahkemesi 15’inci Ceza Dairesi, H.K. hakkında verilen sonucu bozup, tahliye etti ve duruşma günü verdi.
SUÇLAMALARI REDDETTİ
19 Eylül’deki duruşmaya tutuksuz sanık H.K. ile taraf avukatları katıldı. Söz verilen sanık H.K., üstüne atılı suçlamaları reddederek, “İ.U. beni toplumsal medya hesabından ekledi, Konak’a çağırdı. Gece vardiyasında çalıştığım için gelemeyeceğimi söyledim. ‘Sabah görüşelim’ diyince kabul ettim. Sadece sabahleyin bana yazmayınca işten çıkıp, evime gittim sonrasında bana WhatsApp’tan konuşmayı teklif etti ve kabul ettim. Eve geldiğimi ve istiyorsa gelebileceğini söyledim. Ilkin kabul etti sonrasında ‘Konak’ta buluşalım’ dedi. Aradan 2-3 saat geçtikten sonrasında beni ifadeye çağırdılar. Yaşlarının minik bulunduğunu ve engelli bulunduğunu orada öğrendim. Kesinlikle karşı karşıya asla görüşmedim” dedi.
‘EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ’
İ.U.’nun avukatı Seda Banu Akyüz ise “Sanığın savunması kendisini kurtarmaya yöneliktir. Mağdur İ.U., zihinsel engelli olup hususi uzmanlarca ifadesi alınmıştır. Zihinsel engelli mağdurun hususi uzmanlar ve mahkeme heyetinin usulüne uygun olarak alınan beyanlarına saygınlık edilebileceği kanaatindeyiz. Mahalli mahkemenin vermiş olduğu kararın doğru bulunduğunu düşünüyoruz. 16 yaşlarında bir kız çocuğunun uğramış olduğu bu olayın hayatında ileride travmatik bir vakaya dönüşmemesi gerektiği için sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
İ.U.’nun büyükbabası de H.K.’nin en üst sınırdan cezalandırılması talebinde bulunmuş oldu.
Savunmaların arkasından iddia makamı, esas hakkında mütalaasını sundu. Savcı, dosya kapsamı gereğince sanığın isnat edilen suçları işlediğine dair mahkumiyeti için şüpheden uzak, kati kanıt elde edilemediği anlaşıldığından her iki suçtan ayrı ayrı beraat talep etti. Mütalaanın arkasından karar açıklandı. Mahalli mahkemenin kararını kaldıran daire, yöneltilen suçların olmadığını belirterek, sanığın her iki suçtan da beraatine hükmetti.
Yoruma kapalı.