Diyarbakır’daki STK temsilcilerinin UNESCO’ya sunduğu Sur raporunda neler var; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ne diyor?


Hatice Kamer | Diyarbakır
Getty ImagesDiyarbakır’ın Sur ilçesinde 3 Şubat 2016’da sokağa çıkma yasağı esnasında bir şahıs evini terk ederkenDiyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri 2015 senesinde Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Sıralaması’ne dahil edildi.
Yedi senenin arkasından, UNESCO Dünya Miras Merkezi / ICOMOS Reaktif Gözlem Misyonu ilk kez 28 Kasım-2 Aralık tarihleri içinde Diyarbakır’ı ziyaret etti ve Dünya Miras Alanı ve Tampon Bölgeleri ile Kentsel Sit Alanında incelemeler bulunmuş oldu.
Kentte beş gün kalan kurul, bazı sivil cemiyet kuruluşları (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir toplantı yapmış oldu.
Bu görüşmede STK temsilcileri, Sur ve Hevsel Bahçeleriyle ilgili UNESCO’ya kapsamlı bir rapor sundu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed il Koordinasyon Kurulu, raporun içeriğine ve meydana getirilen görüşmeye dair Çarşamba günü bir basın açıklaması yapmış oldu.
Diyarbakır Mimarlar Odası Eş Başkanı Ferit Karaman’ın yapmış olduğu açıklamada, Sur’da yıkımın yaşandığı Cevatpaşa, Harp, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Fatihpaşa ve Dabanoğlu mahalle muhtarları ve uzmanlıkları gereği alanın korunması için savaşım eden birçok meslek odası, baro ve ekoloji derneğinin UNESCO toplantısına çağrı edilmediğini söylemiş oldu.
Surların ve Hevsel Bahçelerinin Dünya Miras Sıralaması”ne alınmasından sonrasında 26 bin 84 sözü geçen altı mahallede “şehir savaşları’’ olarak niteledikleri çatışmaların yaşandığını hatırlatan Karaman, çatışmalarda altı mahallede büyük bir yıkımın yaşandığını, yıkılan binlerce evin yerine yalnız 550 civarında yeni ticari yapı inşa edildiğini söylemiş oldu ve tüm süreçlerde hak sahiplerinin büyük mağduriyetler yaşadığını savundu.
BBC Türkçe’nin konuşmuş olduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise iddiaları reddetti.

‘ÇATIŞMALI SÜREÇTE VE SONRASINDA UNESCO SESSİZLİĞİNİ BOZMADI’

Getty ImagesÇatışmalar esnasında pek oldukça ev büyük ziyan oldu ya da yıkıldıÇatışmalı süreçte ve sonrasında, UNESCO’yla birçok kez yazışma kurmaya çalıştıklarını belirten Karaman, zamanı dokudaki tahribatı, yeni yapıların kentsel sit alanı kurallarına uygun yapılmadığı yönündeki eleştirileri merkeze alan birçok rapor gönderdiklerini belirtti ve ‘’UNESCO Sur’daki şehir kırım karşısında sessizliğini bozmadı’’ diye konuştu.
“Kamu idareleri kültürel miras alanında geri dönüşü olanaksız, sayısız tahribata sebep olmuştur. Bu tahribatları yaparken kanun, yönetmelik, ilke kararları vb. mevzuatlara uymayarak kabahat işlemiş; iyelik hakkını, yaşam hakkını görmezden gelmiş olarak, buyruk ve talimatlarla işlem yapmıştır” diyen Karaman, “rant odaklı yöntemler” tercih edildiğini, alanın “yandaşlara ve ana paraya peşkeş çekildiğini” öne sürdü.

‘SUR SAKİNLERİNİN MÜLKİYET HAKKI GASP EDİLDİ’

Karaman, Suriçi sakinlerinin iyelik hakkının gasp edilerek birçoğunun haklarının verilmediğini, mecburi göçe maruz kalanların güncel yaşamlarını sürdürmeleri için destekleyici çalışmaların yeterince yapılmadığını ve kayyumlarla birlikte halkın kaderine terk edildiğini öne sürdü.
Yıkılan binlerce yapının yerine yalnız 550 civarında yapı inşa edildiğini belirten Karaman, bazılarının hak sahiplerine verilmediğini, iyelik hakkı yok sayılarak bunların dernek ve kurumlara tahsis edildiğini, tapu belgesi olmasına karşın ticari yapıların hak sahiplerine verilmediğini, yönetim tarafınca belirli firmalara kiralandığını iddia etti.  
Raporda ek olarak mülkiyeti vatandaşa ilişkin olan tescilli yapıların restorasyon harcamaların mülk sahiplerinden öğrenim edileceği iddiasına da yer verildi.

BAKANLIK: HAK SAHİPLERİNE KONUT VERİLDİ, DERNEKLERE KONUT KİRALAMADIK

Getty Images2015-16 yıllarındaki askeri operasyonlarla yerlerinden edilen Sur sakinleri, şehirde meydana getirilen TOKİ binalarına yerleştirildi.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise TMMOB’un iddialarına karşı çıkıyor. 
BBC Türkçe’nin Bakanlıktan görüştüğü bir yetkili, hak sahiplerinden talepte bulunan vatandaşlara 2 bin 254 tane TOKİ konutu verildiğini, inşa edilen 486 konutun sahiplerine teslim edildiğini söylemiş oldu.
“3 bin 223 kişiye de 250 milyon TL ödeme yapılmış oldu, Sur Kaymakamlığı Toplumsal Yardımlaşma Vakfınca 17 milyon TL eşya yardımı ile 98 Milyon TL kira yardımı gerçekleşti. Ziyan olan yapıların yerine 506 konut, 122 iş yeri, 9 butik otel inşa edildi.
“İddiaların aksine tüm konutlar hak sahiplerine sunuldu. Yapımı tamamlanan 506 konuttan 480’i kura yöntemi ile hak sahiplerine verildi. Bu konutların sözleşmeleri imzalanarak hak sahiplerine teslimi yapılmış oldu. Tarafımızca herhangi bir derneğe konut kiralanmadı sadece hak sahipleri içinde konutlarını teslim aldıktan sonrasında kiraya verenler oldu.”

TMMOB: İNSANSIZLAŞTIRMA POLİTİKASI

Alanda bulunan tescilli iki okul binasının, güvenlik ve kaymakamlık binası olarak kullanıldığını belirten Diyarbakır Mimarlar Odası Eş Başkanı Ferit Karaman, yakın çevrede yeni eğitim yapıları inşa edilmediğin belirtilerek alanın insansızlaştırılmaya çalışıldığını belirtti.   
UNESCO’ya sundukları raporda Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde meydana gelen ‘kentsel dönüşüm’ süreçlerine de değindiklerini belirten Karaman, yıkım sonucu alınan 148 yapı ile beraber örneksiz sokak dokusunun yok olacağını savundu.
Kentsel Sit Alanı’ndaki yıkımın neredeyse tamamının “savaştan sonrasında iş makineleriyle yapıldığını” aktaran Karaman, tescilli ve tescile kıymet yapı parsellerine ekilen çim ve oldukça senelik köklü bitkilerin arkeolojik katmanlara zarar vereceğini söylemiş oldu:
“Kentsel Sit Alanı başta olmak suretiyle, Fiskaya Millet Bahçesi, Ben u Sen Peyzaj Düzenlemesi, Hz. Süleyman Camii Park Düzenlemesi, alt yapı emek harcamaları, yıkım emek harcamaları şeklinde tüm uygulamaların ağır iş makineleri ile meydana getirilen kontrolsüz derin kazıların arkeolojik katmanlara zarar verilerek yapıldığı, kentin tarihsel derinliğine ışık tutacak arkeolojik verilerin yok edilmiş olduğu bilgilerini de rapora ekledik.”  

HEVSEL VE ON GÖZLÜ KÖPRÜ ÇEVRESİNDEKİ KAÇAK YAPILAŞMA

Karaman, doğu surlarının derhal altında, Sur Koruma Bandı içinde ve Dünya Miras alanı sınırlarına inşa edilen Millet Bahçesi proje ve uygulamalarının Koruma Kurulu onayı olmadan yapıldığını öne sürdü.
On Gözlü Köprü ve Hevsel Bahçelerinde plansız, denetimsiz kaçak yapılaşmaların arttığını belirten Karaman, Dicle Vadisi rekreasyon alanındaki düzenlemelerin kanuna aykırı yapıldığını iddia etti.
Kent Plancıları Odası’nın açmış olduğu dava ile meydana getirilen bu düzenlemenin mahkemece kaçak bulunduğunun karara bağlandığını belirten Karaman, aykırılığın giderilmesine dair bugüne dek herhangi bir işlemin yapılmadığını ekledi.
Getty Images2018’de Sur’da inşa edilen yeni yapılar

TARİHİ TAŞLARIN SATILDIĞI İDDİASI

Taş, sütun, sütun başlığı, kural vb. birçok nitelikli yapı öğesinin korunmadan, ayrıştırılmadan hafriyatlarla birlikte miras listesindeki Hevsel Bahçeleri’ne döküldüğünü söyleyen Karaman, birçok nitelikli yapı öğesinin ve yapılara ilişkin taşların alanda emek verme yürütenlerce ve yetkililerce çalınarak satıldığını ileri sürdü.
Sit alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ idaresine devredildi.
Karaman, bu idarelerin ilgili alanda yetkin olmadığını, teknik yeterlilikleri olmadan çağıl yapı yöntemleriyle alanda emek verme yürütüldüğünü, gezim ve tecim amaçlı bir planlamayla müdahale edildiğini savundu.

BAKANLIK: HERHANGİ BİR ÇALINMA OLMADI

TMMOB’un bu iddiasını yönelttiğimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilisi ise alanda meydana getirilen tüm uygulamalar ve projeler için Kültür Varlıkları Koruma Kurulu onayı alındığını belirtti, onaysız hiçbir proje ve imalatın bulunmadığını söylemiş oldu:
“Alanda terörden ziyan olan yapıların enkazı Dicle Üniversitesi kampüs alanında depolanmıştır. Tescilli yapılara ilişkin taşlar o yapıların avlularına alınmış ve restorasyonlarda kullanılmıştır. Teröristlerin alana el yapımı patlayıcı (EYP) döşemeleri sebebiyle emek harcamalar ilkin patlayıcı kontrollü olarak yürütülmüştür. 
“Söz mevzusu alanda bulunan herhangi bir taş, sütun ve benzeri zamanı mirasımıza yönelik çalınma vakaları yaşanmamıştır.”
Getty Images20 Ekim 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa’ınn Diyarbakır ziyareti öncesinde hususi harekât polisleri surlar üstünde nöbet tutarken

‘HEVSEL BAHÇELERİ’NDE GELENEKSEL TARIM VE YABAN HAYATI YOK OLUYOR’

Suriçi’nin ‘insansızlaştırılmasına’ bağlı olarak miras alanlarından olan Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanında ekim işlerini meydana getirecek insan kalmadığı söyleyen Karaman, örneksiz nebat türlerinin ve geleneksel yetiştiriciliğin yok olma tehlikesi altında olduğu altını çizdi.
Koruma tedbirlerinin alınmaması ve tahribatlara bağlı olarak Dicle Nehri ve Hevsel Bahçelerindeki fauna ve floranın yok olma tehdidi altında bulunduğunu söyleyen Karaman, sazlık ve bataklıkların tahrip bulunduğunu, birçok canlının yaşam alanının yok edildiğini; endemik türler ve yaban yaşamın da negatif etkilendiğini beyan etti.
Diyarbakır Mimarlar Odası Eş Başkanı Ferit Karaman, “kentsel dönüşüm, tekrardan yapım ve ‘zamanı tekrardan inşa ediyoruz’” şeklinde söylemlerle yapılanların bir kentsel müdahale bulunduğunu, siyasal saikler ile kararlar alındığını savundu.
Bu uygulamaların şehir kimliğine ve hafızasına, sosyolojik ve demografik yapısına bir hücum olarak gördüklerini ifade eden Karaman şu şekilde devam etti:
“Tanıklık ettiğimiz ve savaşım yürüttüğümüz 7 senelik bu sürecin sonunda görüyoruz ki devlet kurumları kendilerine ilişkin olmayan bir zamanı, kültürü ve mirası yok etmek için tüm imkanlarını seferber ediyor ve kurum yetkilileri alanın Dünya Miras Sıralaması’nden çıkarılması için her türlü aykırılığa, tahribata, yıkıma imza atıyor.”

BAKANLIK: KANUNA AYKIRI BİR UYGULAMA YOK

Dicle Vadisi rekreasyon alanında meydana getirilen peyzaj düzenlemesiyle ilgili de sorularımızı yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilisi, “Kanuna ve yönetmeliklere aykırı bir uygulama yoktur” dedi.
Ek olarak alanda bulunan tüm sivil mimari yapıların röleve, restitüsyon, restorasyon projelerinin kurul onayı aldığını, restorasyon imalatlarına onaydan sonrasında başlandığını beyan etti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilisinin verdiği bilgilere bakılırsa Sur’da restorasyonu tamamlanan anıtsal eserler ise şunlar:  
Kurşunlu Cami,
Hasırlı Mescidi,
Surp Giragos Kilisesi,
Keldani Kilisesi,
Protestan Kilisesi,
Sur Kaymakamlığı olarak hizmete sokulan Süleyman Nazif Okulu,
Kadı Cami,
Şeyh Matar Cami,
Arap Şeyh Cami,
Hüsrev Paşa Cami,
Paşa Hamamı,
Çardaklı Hamamı.
Yetkili, Diyarbakır Surları ve Burçları’nın restorasyon çalışmalarının da bakanlığın sağlamış olduğu finansman ile devam ettiğini söylemiş oldu.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Gizlilik ve Çerez Politikası
uaeupdates.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler seo paket