İktidar tarafınca ‘Dezenformasyonla Savaşım Yasası’ olarak sunulan sadece gazetecilik faaliyetleri, web medyası ve toplumsal medya ile ilgili yeni yaptırımlar öngören ‘sıkıdüzen yasası’, geçen günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe girdi.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun (KVKK) ev sahipliğinde Haliç Kurultay Merkezi’nde düzenlenen 44. Küresel Mahremiyet Asamblesi (GPA) Konferansı’nda, konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Asil, “Daha katısı Almanya’da var, Fransa’da var. Hatta İngiltere’de o şekilde bir yasa hazırlığı var ki hükümet kurulabilse o yasayı geçirebilecekler” diyerek sıkıdüzen yasasını savundu.
‘ÇİFTE STANDARTLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ’
Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan vize serbestisini içeren mutabakattan bahseden Asil, şöyleki devam etti:
“Mutabakatın temel sebeplerinden bir tanesi 2011’de başlamış olan Suriye iç savaşının dalgalandırdığı göç. Birçok madde Avrupa Birliği ve hükümetimiz içinde devamlı devam etti. Neredeyse 6 madde kaldı. Birçok maddeyi de bir vesileyle bilhassa yönetebilme kabiliyetine haiz olduk. Bunlardan bir tanesi de kişisel verileri korumayla ilgili. Kişisel verileri koruma ile ilgili Avrupa’nın uygulamalarıyla esas itibariyle Türkiye’nin uygulamaları içinde bir fark söz mevzusu değildir.
Fakat Türkiye’nin uygulamaları içinde ve karşılıklı yapmış olduğumuz müzakerelere, gerek tam kural dışı gerekse kısmi kural dışı mevzusunda bizi o şekilde bir köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar, Türkiye’nin kamu düzeni, kamu güvenliği ki Avrupa Birliği bunu Avrupa devletlerinde değişik bir halde değerlendirmektedirler. Burada ciddi bir çifte standartla karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek isterim.”
‘ABD, SURİYELİLERİN KİŞİSEL VERİLERİNİ İSTİYOR, VERMİYORUZ’
İçişleri Bakanı olduğu günden bugüne dek, ABD’nın ortalama 6 senedir Suriyelilerin biyometrik ve kişisel verilerini kendilerinden istediğini aktaran Asil, “Herhalde babasının hayrına istemiyor. Ikimiz de vermiyoruz. Sebebi şu: ‘Terörle ilgili bazı hassasiyetleri gözetiyoruz’ diye… Terörle ilgili hassasiyetleri siz gözetiyorsunuz da terörle ilgili hassasiyetleri biz gözetmiyor muyuz? ABD’nın terörle ilgili hassasiyetleri hepimizin bilmiş olduğu şeklinde 11 Eylül saldırılarıyla ilgilidir. O da Irak’a demokrasi getireceğim diye, Afganistan’a sulh getireceğim diye büyük bir istismar kaynağına vesile olmuştur. Tüm bunların tamamını hayatımızda yaşıyor ve devam ettiriyoruz. Onun için göçmen dahil kişisel verilerin muhafazası hepimizin namusudur” diye konuştu.
‘İNGİLTERE’DE ÖZGÜRLÜKLERİN TAMAMEN RAFA KALKTIĞI BİR YASA HAZIRLIĞI VAR’
Süleyman Asil, bazı toplumsal medya uygulamaları Feysbuk, Twitter, WhatsApp ile TikTok’un dünyadaki demokratik yönetimleri baskı altına almak için oluşturulmuş sistemler bulunduğunu öne sürdü.
En mühim meselelerden birisinin Türkiye’nin çıkardığı dezenformasyon yasasına yönelik olarak içeriden ve dışarıdan meydana getirilen tepkiler bulunduğunu vurgulayan Asil, şu sözleri kullandı:
“Dezenformasyon yasasının daha katısı Almanya’da var, Fransa’da var. Hatta İngiltere’de o şekilde bir yasa hazırlığı var ki hükümet kurulabilse o yasayı geçirebilecekler. Doğrusu demokrasinin ve özgürlüklerin tamamen rafa kalktığını ifade edebileceğimiz bir yasa hazırlığı var. Neredeyse hepimiz de kabul etmiş durumda. Mesela ‘duran adam’ eylemi vardır. İngiltere’de yeni yasayla bu yasaklanıyor.
Mesela, bir büyük devlet yatırımı, kamu yatırımı var ise bu mevzuyla ilgili protesto eylemleri bile yasaklanıyor. Herhangi bir tren, hava yolunda bir fiil söz mevzusu olabilecekse işleyen bir yolda kamu düzeni ve devlet güvenliği açısından bu eylemler de yasaklanıyor. Yasaklamanın da ötesinde başka bir şey daha geliyor. Bazısına minimum 6 ay yada 1 yıl hapis cezası ve sınırsız para cezası getiriliyor.”
Yoruma kapalı.