Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın yapacağı “Türkiye’nin Yüzyılı” toplantısını, hak ve özgürlükler açısından eleştirdi. Davutoğlu, “Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 gün ilkin sıkıdüzen yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı bir tweet, onların tanımladığı bir gerçekliğe aykırı görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. Türkiye’nin yüzyılı, sıkıdüzen yasalarıyla değil, özgür düşünceyle yazılacak ve onu bu gençler yazacak. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, insan onuruna yakışan insan hak ve özgürlükleriyle yazılacak” diye konuştu.
27 Ekim 2022 Perşembe, 19:57
Abone Ol
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, parti genel merkezinde sugün düzenlenen “Gelecekte Gençlik Modelimiz: Acil Fiil Kalıcı Vizyonu Planı” temalı etkinliğe katıldı.Davutoğlu, “Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 gün ilkin sıkıdüzen yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı bir tweet, onların tanımladığı bir gerçekliğe aykırı görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. Türkiye’nin yüzyılı, sıkıdüzen yasalarıyla değil, özgür düşünceyle yazılacak ve onu bu gençler yazacak. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, insan onuruna yakışan insan hak ve özgürlükleriyle yazılacak” diye konuştu.
Davutoğlu özetle şöyleki konuştu:Biz gençlere gömlek biçmeye değil, gençlerle omuz omuza bir yol yürümeye geliyoruz. Biz gençlerin şu yada bu özellikte bir mahallenin, bir ideolojinin, bir siyasal görüşün militanları olmaları için değil, hangi görüşte olursa olsun her bir gençle geleceğin özneleri olmaya kendilerini adamış bir gençlik hayal ediyoruz.
“NİCE GENÇLER HEBA EDİLDİ BU ÜLKEDE”
Gençler vakit tarlasına atılan tohum gibidir. Uygun şartları bulurlarsa o tohum büyür, o fidan gümrahlaşır, partimizin sembolü olan bir çınar ağacına dönüşür ve o gençler bir dönem içinde tarihin akışını değiştirirler. İklim, ortam onlara uygunsa. Eğer o ortamı bulamazlarsa, o ortamın besleyici kıymetini kendi şartları içinde oluşturamazlarsa o ortam çölleşir, o toprağa atılan tohum heba edilir. Nice gençler heba edildi bu ülkede. Sağ-sol çatışmalarıyla, 12 Eylül zulmüyle heba edildi. İşte Diyarbakır hapishanesinde, geçtiğimiz günlerde müze haline dönüştürülmesine karar verilen, nice gençlerin karartıldı.Bir sağdan, bir soldan diye 12 Eylül’de nice gençler, daha 2-3 yıl ilkin birbirlerini öldürmeye ayarlanmış gençler, 12 Eylül cuntasının darağaçlarında can verdiler. 28 Şubat’ta gençlerin geleceği, ‘Şu okuldan mezun oldun’, ‘Başörtü takıyorsun, takmıyorsun’ diye karartıldı. Sonrasında FETÖ diye bir şey çıktı, sonrasında Anadolu’nun en iyi zihinlerini şartlandırarak robot haline getirdi. Şimdi de gençlerden ‘Kindar bir gençlik istiyoruz’ diyen bir sesle kin duymaları umut ediliyor. Kıymetli Geleceğin gençleri, biz sizi kin için değil, muhabbet için yola çıkmaya çağrı ediyoruz.
“‘TÜRKİYE YÜZYILI’ SANSÜR YASALARIYLA YAZILMAZ”
Yarın ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ diye bir izahat yapılacağı söyleniyor. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ ne ile yazılır biliyor musunuz? İnsan onuruna saygı duyan özgürlüklerle ve demokratik bir hukuk düzeniyle yazılır. Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 gün ilkin sıkıdüzen yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı bir tweet, onların tanımladığı bir gerçekliğe aykırı görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. Türkiye’nin Yüzyılı, sıkıdüzen yasalarıyla değil, özgür düşünceyle yazılacak ve onu bu gençler yazacak. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ insan onuruna yakışan insan hak ve özgürlükleriyle yazılacak. ‘Türkiye Yüzyılı’ mafya çeteleriyle, organize kabahat örgütleriyle oluşturulan yolsuzluk düzeniyle değil, temiz siyaseti korumak için çaba sarfeden, yüzleri tertemiz, gömlekleri bembeyaz Gelecek gençleriyle yazılacak.
“BU UMUTSUZLUK ORTAMINDA GENÇLERDEN ÇOK ÜMİTLİYİM”
Doğu Anadolu’ya gidiyorum, burada işsizlik oranı yüzde 50-60 seviyesinde. Her şehirde. İstanbul’a gidiyorum, Ankara’nın semtlerinde dolaşıyorum, gençler mülakat zulmünden, iş bulamamaktan, mezuniyet belgesi sahibi olup iş ve onur sahibi olamamaktan yakınıyorlar. Ege’de, Akdeniz’de, Karadeniz’de, her yerde. Fakat ben bu umutsuzluk ortamı içinde gençlerden fazlaca ümitliyim.
“GENÇLERE, AY YILDIZLI PASAPORTLA HER YERE GİDEBİLECEKLERİ BİR DÖNEM VADEDİYORUZ”
Biz gençlere korkmadan fikirlerini ifade edecekleri özgür bir iklim vadedeceğiz. Biz gençlere hiç kimseye boyun eğmeyecekleri, ebeveynlerinden harçlık istemek zorunda bile kalmayacakları bir ekonomik refah düzeyi vadediyoruz. Biz gençlere, Avrupa’ya gidebilmek için Schengen kapılarında vizesi için aylarca bekledikleri bir ülke değil, ay yıldızlı pasaportla beraber dünyanın her yerine gidebilecekleri yeni bir dönem vadediyoruz.2016’da eğer başbakanlığıma mal olan ve ayrılmak zorunda bıraktırılmama sebep olan o yolsuzluklar ve siyasal terbiye yasası ile ilgili teşebbüslerimiz karşısında ayrılmak zorunda kalmamış olsaydım 2016 Haziranı’nda, Türkiye Schengen vizesine girmiş olacaktı. Avrupa Birliği bu mevzuda karar almıştı. Fakat Türkiye’yi kendi içine kapatmak isteyenler, gençleri Türkiye’de bir açık hapishane şartlarında yaşatmak isteyenler, onlara çarpıcı söz söyletip özgür düşünceyi engelleyenler tüm o kapıları kapattılar. Bunun adına da millilik dediler.Bizim kendi kendimize propaganda ettiğimiz ve dışarıda itibarı kalmamış bir Türk lirası dışarıda itibarı kalmamış bir Türk pasaportu değil, gerektiğinde içeride her türlü eleştiriye hazır fakat dışarı çıktığında ceplerinde taşıdıkları Türk Lirası’nın alım gücüne ve ellerinde taşıdıkları Türk pasaportunun giriş gücüne haiz yeni bir dönem vadediyoruz.Bizim kaybedecek tek bir gencimiz dahi yok. Her bir gencimizin bu ülkeye borcu var fakat bu ülkenin de bu gençlere borcu var. Bizim size borcumuz var, bunun gereğini yapacağız.
Yoruma kapalı.